• Turkish
  • English
  • German
  • Google ÇeviriÇeviri tarafından desteklenmektedir
    Google ÇeviriÇeviri tarafından desteklenmektedir

Ne aramıştınız?

Şekiller, renkler, desenler, etrafımızdaki çeşitli enerjiler, üzerimizde ne gibi bir etki bırakır ve tüm bunların nasıl bir matematiği vardır?

Bir kıyafet seçimi yapacağınız zaman önce renklerine bakarsınız. Mavi, mor veya lacivert gibi üst çakra renklerini ya da yeşilin tonlarını giymeyi seçtiğinizde sakinleştirici tonlar tercih etmiş olursunuz. Renkler arasında yeşil daha kabulvâri, mavi daha gevşetici iken yukarıya doğru, gökkuşağındaki renk skalasında yumuşak tonlara doğru gittikçe daha sakin, daha yumuşak renklere yaklaşırsınız.

Mavi, bir taraftan ifadeyi, ifade enerjisini yükseltirken diğer yandan sakinlik verir. Mesela erkek çocuk odaları mavi olur. O hâlde mavi renk erkek rengidir mi demeliyiz? Hayır, erkeğin sakinleşmeye ihtiyacı olduğu için mavi renk, eril enerjiyi sakinleştirir. Kız çocuk rengi pembe, kırmızı tonları mıdır? Hayır, o da öyle değil. Kız çocukları daha yatayda olduğu için kırmızı ve pembe tonları onları aktive etme, hareketlendirebilme amacıyla kullanılır. Basit bir matematikle baktığımızda göreceğiz ki daha dingin, daha sakin olmayı, ifademizin sakinlikle akabilmesini istediğimiz zamanlarda mavi tonu; daha hareketli olmaya, aktive edilmeye ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda ise kırmızımsı tonları tercih ederiz.

Bir kişi siyah giydiği oranda korunmaya ihtiyaç duyuyordur. Bu renk aynı zamanda su elementiyle, su elementinin enerjisiyle de ilgilidir. Peki bu renk ne yapar?  Korunmayı sağlar, çeşitli korku ve endişelerden dolayı kişinin etrafında bir muhafaza oluşturur; aynı zamanda sürekli siyah giyinme hâli, o korku enerjisiyle o denli muhafaza yapıyordur ki kişi kendisine artık bir kafes örüyordur.

Şekiller konusunda hapishaneleri ele alabiliriz: Mahkumlara yatay çizgili kıyafetler giydirilir. Hatta bazılarınız ‘yatay çizgi giydiğimiz zaman kilolu gösteriyor, o yüzden giymiyoruz’ diyebilirsiniz. Hayır, yatay çizgiler -adı üstünde- yataylaştırıyor yani sakinleştiriyor; böylece çok hareketli olduğunuz bir günde yatay çizgi sizi sakinleştirip dinlendirecektir. Pijamalar ve gecelik kullanımı için yatay tercih edilebilir. Peki dikey olursa ne olur? Enerji akışını hızlandırıp sizi hareketlendireceği için, yatarken yatayda giymeniz gereken bir şeyin dikey çizgili olması doğru değildir.
Giysinizi açık mavi ile ya da sakinleştirici, dinlendirici, soğuk bir renk ile dengeleyebilirsiniz fakat yine de çizgili şeyler aktive edicidir; yani enerjinin akıp gitmesini sağlar.

Peki ya kareler? Kare versiyonlu kıyafetlerde, gelen bir enerjiyi orada muhafazaya alırsınız. Yani bir Faraday kafesi gibi, enerjiyi o kafesin içerisine alıp hapsederek kendinize bir koruma yapıyorsunuzdur. Anadolu kilimlerinde desenlere dikkat ederseniz görürsünüz ki bol miktarda çapraz kareler vardır. Bu çapraz kareler oldukça önemlidir. Enerjinin hem aşağıya hem de yukarıya doğru tamamlanması, arttırılması açısından bu baklava desenleri özellikle etkili olur.

Hepimizin evinde çeşitli eşyalar vardır. O eşyalar içerisinde size dönük üçgenler, kareler, sivri köşeler varsa bu sizlerin üzerine yöneltilmiş çeşitli enerji ve frekanslardır.

Bunları önlemek için özellikle yumuşatıcı unsurlar ya da onlarla aranıza başka eşyalar, objeler koyarak özgürleşmeniz ve de buna neden ihtiyaç duyduğunuzu anlamanız önemlidir. Evinizin etrafına bir bakın; çeşitli şekiller göreceksiniz: kare apartmanlar, dikdörtgen apartmanlar, dairesel apartmanlar, daha uzun, daha kısa olanlar... Bunların her bir tanesi sizin şuur altınıza bazı mesajlar verecektir. Hem ruhsal rüyanızı hem seyrettiklerinizi hayata uyarlarken onları kullanabilmeniz, yaratabilmeniz ve yansıtabilmeniz için seçimlerinizi etkileyecektir.

Evinizin etrafındaki şekillere, renklere dikkat edin. Eğer hoşunuza gitmeyen bir renk veya şekil varsa oraya bir çiçek, bir obje vs. koyun. Beğenmediğiniz bir manzaranın içeriye aktarılmasına engel olun. Bazen sağımızda, solumuzda, bazen de önümüzde yıkılan şeyler olabiliyor. Öyle olduğu takdirde o tarafın önüne bir çiçek koyabilir; bir enerji frekansı koyup o yıkım enerjisini bir şekilde dönüştürmek üzere bazı etkiler yapabiliriz.

Bir apartmanın size doğru sivri bir çıkıntısının, bir köşesinin var olduğunu düşünelim. O köşeden gelen enerjiler için de mutlaka yansıtıcı kullanmalıyız. Tabi her zaman için öncelikle şuna bakılmalıdır: Benim bu enerjiye niye ihtiyacım var? Neden dolayı şimdi bir apartmanın ya da evimin bir kolonunun bir köşesi tam da bu şekilde bana dönük? Bununla ilgili alana bakın ve onu dönüştürmek ve iyileştirmek üzere bir adım atın. Özellikle yattığınız yerler çatı katı ise ya da orada bir kolon varsa bu yükü, bu ağırlığı taşımaya niye ihtiyaç duyduğunuza bakın, hayatınızdan bir şekilde o yük ve ağırlıklardan özgürleşmeye niyet edin ama diğer taraftan orayı temizlemekte de fayda vardır. 

Birçok karı-koca ilişkisinin olumsuz yönde olmasının sebeplerinden bir tanesi yatak odası renkleridir. Yatak odası renklerinin iyi ayarlanması, orada o çakralardaki frekansların kullanılması esastır. Eğer yatak odanız beyaz ise bilmelisiniz ki beyaz; metal rengi ölüm rengidir, ki metal aynı zamanda bağırsaktır. Ölüm ise beyazdan ve bağırsaklardan gelir dünyaya, hayata, bedene. Peki buna neden ihtiyaç duyuyorsunuz?

İşin matematiğini, mantığını kavrayarak bu yolda araştırmalar yapılmalıdır. Diyelim ki bir tişört, bir kıyafet giyiyorsunuz ve bunun üzerinde bir şey yazıyor: marka, amblem... Şunu diyebilirsiniz: Ne alakası var? Ben böyle bir şekli seviyorum ve ondan dolayı giyiyorum. Hayır, sizin önce ona bir ihtiyacınız var ve o ihtiyaçla o kıyafeti, o rengi, o yazıyı kullanıyorsunuz. Öyleyse o yazıya neden ihtiyacınız olduğuna bakın, o şekle, o renge neden ihtiyacınız var?

Gardırobunuzu açın ve hangi dönemde, hangi ihtiyaçla neleri almış olduğunuzu bir daha gözden geçirin. Ayakkabıdan aksesuarlara kadar her bir tanesinin belli bir ihtiyaçla geldiğini göreceksiniz. Özellikle kolyeler, yüzükler, bilezikler çok önemlidir. Buradaki olumlu ya da olumsuz frekansların, taşların, taşların frekanslarının ya da oradaki rengin frekansının ne olduğu önemlidir. Mesela elmasın beyazı, siyahı vardır, değil mi? Hangi renklerle, hangi frekansta o elması takacaksınız, ki elmas zaten çok yüksek bir frekanstır. Çıkışından tutalım da birçok aşamaya dek çok önemli bir oluşum süreci vardır. Ya da bir safir, bir yakut... Bunlar nerede, ne işe yarıyor? Her birinin, özellikle renklerinin çakralarla bağlantısını, taşların yoğunluk ve sertliklerinin de enerji güçleriyle bağlantılarının olduğunu hatırlayın.

Evlerinizdeki özellikle tuzların, taşların kendi duygu ve düşüncelerinizle temizlenebileceğini ya da sizin olumsuz duygu ve düşüncelerinizin taşlar, tuzlar ve eşyalar tarafından emilip absorbe edilerek tekrar size sunulacağını hatırlayın.

Öyleyse, mekanlarınızda güzel konuşun, güzel ifadelerde bulunun. Kılığınıza kıyafetinize dikkat edin. Mesela bir kıyafeti giydiniz ve o kıyafet olumsuz bir şeye şahitlik etti. Onu temizleyin, enerjisini iyileştirin ya da o kıyafeti atın, birilerine verin, ihtiyacı olan birileriyle paylaşın. Çok eski kıyafetleri, eski eşyaları evinizde tutuyorsanız aslında onların enerjilerini tutmaya çalıştığınızı hatırlayın ve o enerjiler ile bağı keserek, bırakın ihtiyacı olan birisi alsın. Gardırobunuzu, eşyalarınızı ve daha da önemlisi duygu ve düşüncelerinizi yenileyerek yeni döneme geçiş yapın.

Sevgilerimle. Hoşça kalın.