Herhangi bir şeyi koruduğunda o korumadan çıkıyor: Anadolu bu hali “Sakınan göze çöp batar” diyerek özetlemiş.
Çok özendiğin evladının, eşyanın başına bir şey geliyor. Çünkü “bunu ben koruyacağım” diyorsun.
Zaten korumamız gerekmiyor mu? diyebilirsin, tabii ki koruyacaksın. Ama eğer “bu benim korumamda” ifadesiyle bir enerji yolladığın anda sistem korumasını çekiyor. İşte korunmasız kalanın başına her türlü iş gelebiliyor. Sen korumayı tekrar davet edip çağırana kadar.
Zihnimiz “Allaha emanet demekle mi korunacak?” diyebilir. Araya girdiğimiz her yerde “Ben yaparım” dediğin her yerde sistem senin yapman için izin verir. O anda işleyen yasa seni sınamak için değil isteğine uymak için dileğini yapmana müsaade eder. Kibirle veya güvenmeyerek insiyatifi eline almaya çalışıp aşırı korumaya gittiğinde korktukların başına gelmeye başlıyor.
Tabii ki önlemler alınacak, özen gösterilecek, dikkat edilecek ama bunları endişe, korku ve panik duygusuyla yaparken neden korumayı davet etmiyorsun? Korumaya kalktığımız yerde sisteme güvenmediğimiz için aslında korumaya çalıştığımız korunmadan çıkıyor.
Nerede ben yaparım diyorsun, her şeyin kontrolünün kendinizde olduğunu zannediyorsunuz?
Hayatınızın kontrolü sadece zihninizin elinde mi? Değil. Kalbiniz, varlığınız, planlarınız, geçmiş ve gelecek potansiyeliniz de var. O yüzden her noktaya zihnimiz yetmiyor, bunları aynı anda görmeye aklımız ermeyebiliyor.
Akan nehrin içerisinde nehrin güvenliğine kendimizi bırakıyoruz. Bu akan nehirde bir kayıktasın ve bu kayığın içinde istediğin her şeyi yapma özgürlüğün var. Kayığı idare etme özgürlüğün de var. Ama nehre müdahale etme hakkın yok.
Kendi hayatını kendi kaderini yönlendiremeyen kendi hayatını kontrol edemeyen başkalarının hayatını kontrol etmek üzere müdahale ettiği için kontrolden çıkıyor. Küçücük bir alandaki kontrol kişinin çeşitli alanlarda hayata güvensizliğine sebep oluyor. Korku, güven eksikliği ve endişelerle bu kişiler daha aşağılara çekilebiliyor.
Hayatta herhangi bir konuda endişe veya korkuya kapılıyorsanız o kapıldığınız yere doğru
bir odaklanma yapıyorsunuz. Dikkatinizi o noktaya verdiğinizde bu sefer Yaratım Yasası devreye giriyor.
Sistem size kendi hayatınızda, kaderinizde yaşayacaklarınızı size seçtiriyor.
O kadar mükemmel bir sistem var ki diğer bir yasa devreye giriyor Özgür Seçim Yasası
Allah’ın yoktan varettiğini senin vardan varedebilme hakkıyla kendine çekiyorsun. Bu yasalara uyumlanabildiğimiz ölçüde hayatımızı her anlamda zenginleştirebiliyoruz.
Kişi zihnine o derece güveniyor ki zihnimle aldığım karar doğrudur zannediyor. Oysa ki kalple karar verilir. Kalbini kapatan için hayatın huzuru yoktur.
Yasalar dönüp dolaşıp bizim onayımıza gelir ve bu onayı zihnimizle yapmak bize fayda vermez ama aklımızı kullanmak kalbimizin bir yeteneği olduğu için çok önemlidir.
Zihin verileri toplayıp kalbe sunar. Karar kalple verilir.

Hocam emeginize yureginize saglık o kadar cok sey katıyorsunuzki hayatıma emegi gecen herkeze tesekkurler
MERHABA