Hücrelerimizin tümü birer enstrüman gibidir ve bu enstrümanların tınısının ortak yeri, bedenimizdir. Bunlardan herhangi birinde bir ritim bozukluğu veya uyumsuzluk olduğunda ortaya çıkan şey, hastalıktır. Hastalık nedir diye sorulduğunda şöyle net bir cevap verilebilir: Enerji eksikliği
Bedenin ihtiyacı olan enerji nedir ki bunun eksikliği hastalıklara yol açmakta olsun?
Aslında basit ve sadedir:
- Işık
- Oksijen
- Su
- Tuz
Bu maddelerin tümünün ortaklaşa taşıyıp hücrelere yolladığı şey bilgidir ve herhangi birinde eksiklik olduğunda, enerji eksikliği sebebiyle organda veya bedende ‘hastalık var’ deriz. Öncelikle ışığa ihtiyaç vardır ve bu ışığı taşıyacak olan oksijene ve suya. Oksijen ve su bedenimize enerjiyi, ışığı, bilgiyi taşırken bunu hücrelerimizde tutacak olan ise minerallerdir yani magnezyum, sodyum ve potasyumdur.
Bir elmayı büyük oranda sudan oluşmakta olmasına rağmen ısırdığımızda ağzımıza su boşalıyor ya da elma çeşme gibi akıyor değildir. Bunun sebebi, içindeki tuzların suyu tutmasıdır. Gün ışığı, su, mineraller ve oksijen o elmanın her bir hücresinde bulunmaktadır.
Bedenimizdeki her bir hücre büyük oranda sudan oluşmaktadır ve suyun içinde taşıdığı şeyler, oksijen ve ışıktır. Su, içimizde çeşitli organlarda can olarak, damarımızda kan olarak tutunabilmek için minerallere ihtiyaç duyar.
El Meridyenleri
Varlığımız; beden, duygu, zihin diye ayrılan şeyler değil, bir bütün olarak bunların her biridir ve bu taneler, birbirini etkiler, tetikler. Duygularımızın, bedenimizin organlarıyla bağlantısı vardır.
Duygular bedenimizi etkiler hatta bedenimizdeki durumlar duyguyu yaratabilir.
Örneğin, ne kadar korkulursa böbrekler o kadar zarar görebilir ve böbrekler ne kadar zarar görürse o kadar çok korku üretebilir.
Duyguda ve zihindeki eksiklik ve ihtiyaçlar tamamlanmadığında şuuraltı bedendeki eksikliği tamamlattırmaz.
En iyi tıbbî müdahale, bedenin kendi kendini iyileştirebileceği bir ortam yaratmaktır. Bunun için olumsuz duygular, düşünceler, toksinler, parazit, virüs ve bakterilerden bedeni arındırmak önemlidir. Beden bu toksinlerden arındıkça kendi işini yapmaya başlar. Belli ses ve frekans uygulamalarıyla da organlarda arındırma sağlanabilir ve bağışıklık sistemi güçlendirilebilir.
Ayak Meridyenleri
Enerjinin bedenimizde hareket ettiği belli yollar, meridyen olarak adlandırılır. Bu meridyenlerdeki belli noktaların üzerinde hafifçe bastırarak yapacağımız masajlarla buralardaki tıkanmış enerjiyi harekete geçirebiliriz. Böylelikle vücudumuzdaki enerji akışı dengelenir ve bütün doku, organ ve sistemler uyum içinde çalışabilir.
Yukarıdaki çizimlerde el ve ayaktaki meridyenler ve hangi noktanın hangi organımızla veya rahatsızlıkla ilgili olduğu gösterilmiştir. Bu noktalara dokunarak herhangi bir sertleşme, pütürleşme veya ağrı var olup olmadığını hissedebilirsiniz. Bir hissediş olması hâlinde burada bir şey varmış farkındalığı ile o noktalara hafifçe masajlar yapmanız önemlidir. Hafif bir baskı uygulayıp yavaşça ovarak pütürleri ezip güzelce masajlar yapabilirsiniz.
Bütünlüğün içerisindeki mesajları doğru okuyarak, ihtiyaçlarımızı fark ederek kendimize şifa yapabiliriz.
Sevgilerimle…
Hoşça kalın.