
Çağımızın ilaç sanayi ve ameliyat üzerine kurulu tıbbi sistemi büyümeye devam ederken, bizler de bir yandan binlerce yıldır nasıl tedavi olduğumuzu hatırlamaya çalışıyoruz. Sanayileşme ile birlikte yüzlerce yıl bitkilerden üretilen ilaçlar başta aynı teknikle, sonrasında yarı sentetik sistem ile en sonunda da tamamen sentetik bir hale gelerek, büyüdü büyüdü ve de büyümeye devam ediyor. Ufacık bir soğuk algınlığında dahi ilaç almadığınızda çevreniz size garip gözlerle bakıyor’’ ilaç almazsan nasıl iyileşeceksin ki ?’’ onlarda haklı elbette, bağışıklık sistemleri yok denecek hale gelmiş bir nesiliz.Aslında modern denilen yakın zaman tıbbı olan batı tıbbından ağzı yanan yada çare bulamayanlar, alternatifi olmalı dediler bu sistemin ve o gün alternatif tedavilerle tanıştık.
Bu bildiğimiz ilaç tedavilerinin yanında, enerjilerle tedavi, bitkiler, frekans tıbbı, akupunktur gibi değişik adları ve teknikleri içeriyordu. Belki de birçoğumuz için yeni gibi gözüken bu sistemler insanlık tarihi kadar eskiydi.
Hepimizin bildiği gibi televizyonlar birer süpermarket / telemarket durumuna gelince. Vur patlasın çal oynasın programların yerini, ‘’sor söylesin doktorum önersin’’ programları aldı.
Elbette doğa bize her tür desteği veriyor. Ancak bir doktorun dahi bir bitkiyi ilaç gibi önerebilmesi için bitkiler üzerine çalışma yapmış olması gerekiyor. Tarih boyunca hekimlerin gramlarla ölçerek önerdiği bitkileri şimdi aktarlardan poşetler dolusu alıp, kendi kafamıza yada önerenin tavsiyesine göre uyguluyoruz.
Bizler önce sağlıklı olmak ve sağlığımızı korumak üzere yaşamalıyız. Bundan dolayı hastalandığımızda doğadan alacağımız destekler de dikkat edilmesi gerekenleri ve elinizin altında bulunduğunda kolayca kullanabileceğimiz küçük önerileri buradan sizlerle paylaşacağız.
Dikkat edilmesi gerekenler;
Şifalı bitkiler güneşli havada toplanmalıdır, ancak beyaz, yeşil, açık pembe çiçeklerin kapalı havada toplanması yararlıdır.
İlkbaharın başında bitkinin kabuğunu, kökünü, tomurcuğunu toplamak gerekir. Sonbaharda meyvesi toplanır. Tohumu ise, olgunlaştıktan sonra güneşte kurutulur.
Toplanmış otları ( ceviz yaprağı dışındakileri ) gölgeli mekanda karıştırarak kurutmalıdır.
Kurutulmuş malzemeler sarımsak katılarak, kese kağıt veya bez torbada muhafaza edilmelidir.
Bitkisel tedavilerde kullanımda dikkat edilmesi gereken en önemli konuların başında her bitkinin her derde deva olamayacağı ve birine iyi gelenin diğerine zehir etkisi yapabileceğinin hatırlanmasıdır. Hiçbir uygulama dört haftayı geçmemelidir.
Başlamadan önce bir konuya dikkatiniz çekmek isteriz. Burada tavsiye edilen bitkisel çaylar yada içerikler ilaç gibi algılanmamalıdır. Tedavi işin ehli kişilerin hastalığın teşhisi için rahatsızlığı olan kişiyle birebir görüşerek ve hatta inceleyerek bir tanı koyması sonucunda izlenecek yolun adıdır. Buradaki paylaşımlarımız mevcutta kullanılan karışımların daha teknik içerik ve hazırlama bilgileri üzerinedir.